Sevgili dostlar, bir kahve eşliğinde derin bir sohbet başlatmak istiyorum: Bugün birlikte, şehrin kalbinde yükselen ancak yalnızca taş ve tuğladan ibaret olmayan bir yapı tipine bakacağız — “külliye”. Ama sorumuz şu: Külliye ne amaçla yapılmıştır? Bu yazıda kökenlerine inip günümüzdeki hâllerine ve geleceğe dair olasılıklarına birlikte göz atacağız.
—
Külliye: Neden ve ne amaçla?
Külliye, kelime anlamı olarak “bütün, tüm” gibi anlamlar taşıyan Arapça “küll” kökünden gelir. Türk‑İslam mimarisinde bir cami çevresinde medrese, imaret, şifahane, sebil, han, hamam gibi yapıların bir araya geldiği sosyal ve mekânsal bir kompleks olarak şekillenmiştir. ([Vikipedi][1])
Peki niçin yapılmıştır? Özetle, üç ana amaca hizmet etmek üzere:
Dini ve ibadet boyutu: Cami kısmı, toplu ibadet ve toplumun manevî yaşantısının odağıdır.
Sosyal ve eğitsel boyutu: Medrese eğitimi, imaret‑aşe hizmetleri, halkın sosyal ihtiyaçlarının karşılanması için bir çatı oluşturur. ([Vikipedi][1])
Kentsel ve politik boyutu: Şehir kurma, mahalle oluşturma, yönetim‑egemenlik sembolü olarak kullanılmıştır. Örneğin büyük sultanlar kendi külliyelerini şehrin stratejik yerlerine yaptırarak hem mimari ihtişam hem toplumsal düzen sağlamışlardır. ([Brill][2])
—
Kökeninden tarihine yolculuk
Selçuklular’dan Osmanlı’ya kadar uzanan külliye geleneği, İslam medeniyetinin şehir merkezli ve vakıf temelli sosyal yapısını yansıtır. Başlangıçta camiyle birlikte bir misafirhane ya da imaret gibi bir‑iki ek yapıdan ibaretken, zamanla çok fonksiyonlu bir kompleks hâline gelmiştir. ([Vikipedi][1])
Örneğin Sultan Bayezid II Külliyesi’nde Edirne’de, hastane ve tıp eğitimi veren bölümler yer almıştır — yani külliye yalnızca manevî ya da ibadet alanı değil, bilim ve sağlık alanı da olmuştur. ([Academia][3])
Bu da bize gösteriyor ki külliye amacı itibarıyla “toplum için iyi bir yaşam alanı” yaratma vizyonunu içermiştir.
—
Günümüzdeki yansımaları
Bugün külliyelerimiz ya tarihî eser olarak korunuyor ya da külliye ruhunu taşıyan modern komplekslere dönüşüyor. Bir yandan restore edilen külliyeler kültürel miras olarak şehirlerin kimliğini zenginleştiriyor. Öte yandan “bir arada”, “çok fonksiyonlu” kamusal alanlar mimarlıkta yeniden önem kazanıyor — örneğin eğitim + kültür + sağlık gibi birimler bir arada düşünüldüğünde külliye formu çağdaş bir proje haline gelebiliyor.
Ayrıca “külliye” sözcüğü bazı resmi yapılarda metaforik olarak kullanılıyor; bu da bize külliyenin tarihsel anlamının günümüzde de geçerli olduğunu gösteriyor. ([Vikipedi][1])
—
Geleceğe dair potansiyeller
Gelecekte külliye fikrini şöyle yorumlayabiliriz: Kentlerin yoğunlaştığı, mahalle bağlarının zayıfladığı günümüzde “yerel toplanma merkezi” gibi işlevler öne çıkıyor. Külliye modeli, bu ihtiyacı karşılayabilir: ibadet, eğitim, sosyal hizmet, kültür ve sağlık bir arada düşünülebilir.
Dijital dünyada da bir “dijital külliye” düşüncesi ilginç olabilir — sanal ortamda eğitim, yardım, topluluk buluşması gibi işlevlerin birleştiği platformlar külliye ruhunu çağrıştırabilir. Teknik olarak baktığımızda, sürdürülebilir şehir planlamasında da külliye benzeri çok işlevli kompleksler önemli olacak: yeşil alan, sosyal hizmet, toplu eğitim, kültürel etkinlikler…
Bu anlamda külliye sadece fiziksel bir yapı değil, toplumsal dayanışmanın, ortak yaşamın ve çok katmanlı işlevlerin birleştiği bir vizyon olarak değerlendirilebilir.
—
Beklenmedik bağlantılar: İş dünyası, teknoloji, sosyal ağlar
İş dünyasında bir şirket kampüsünü düşünün: ofisler, eğitim alanları, kafeterya, sağlık hizmetleri bir arada. Bu da modern bir “iş‐külliye” diyebiliriz — yani bir organizasyonun yalnızca üretime değil, çalışanlarının eğitimine, sağlığına ve sosyal yaşamına da yatırım yaptığı kompleks.
Teknoloji açısından ise sosyal medya ya da topluluk platformları bir “küçük külliye” gibi çalışabilir: merkez (bir sohbet ya da forum) etrafında eğitim modülleri, yardım kanalları, bilgi paylaşımı yapılabilir. Böylece klasik külliyenin biçimi değilse de işlevi dijital dünyada yaşatılmış olur.
Sosyal bağlamda günümüzde bireysellik yükseliyor; ancak insanların bir arada olma, paylaşma, ortak anlam üretme ihtiyacı da azalmış değil. Külliye modeli bu ihtiyacı hatırlatıyor: birlikte ibadet etmek, birlikte öğrenmek, birlikte hizmet etmek.
—
Sonuç
Külliye, temelde “toplum için ve toplumla birlikte” yapılan bir mekân ve organizasyon biçimidir. İbadet, eğitim, yardım, sağlık ve şehirleşmenin kesiştiği bir yapı tipi olarak hem geçmişin hem de geleceğin izlerini taşır. Günümüzde külliyelerin fiziksel formu değişse bile ruhu — çok işlevli, toplumsal, bir arada yaşama dair — yeniden düşünülmekte. Gelecekte kentler, kurumlar, dijital platformlar bu ruhu farklı biçimlerde yaşatabilir. Bu yüzden “külliye ne amaçla yapılmıştır?” sorusu bizi sadece mimariye değil, insan ilişkilerine, toplumsal dayanışmaya ve zamana yayılan bir vizyona davet ediyor.
[1]: https://en.wikipedia.org/wiki/K%C3%BClliye?utm_source=chatgpt.com “Külliye”
[2]: https://brill.com/view/journals/mcmw/4/2/article-p230_6.xml?utm_source=chatgpt.com “The Külliye as Hypotext: a New Reading of Ottoman Imperial … – Brill”
[3]: https://www.academia.edu/96522712/Sultan_Bayezid_II_K%C3%BClliyesi_One_of_the_Earliest_Medical_Schools_Founded_in_1488?utm_source=chatgpt.com “Sultan Bayezid II Külliyesi: One of the Earliest Medical Schools …”