Tanımlayıcı Analitik Nedir? Günlük Hayattan Komik Bir Bakışla Açıklıyorum
Bugün sıradan bir gün. İzmir’in o rahatlatıcı havası, kahvemi elime almışım, dışarıda martılar göç ediyor, içimde ise bir “tanımlayıcı analitik nedir?” sorusu kaynıyor. Evet, bildiniz! Zihnim yine ufak çaplı bir felsefi kriz yaşıyor. Ama merak etmeyin, bu yazıyı okuyarak bu felsefi bunalımı, eğlenceli bir şekilde çözüme kavuşturacağım! Peki, tanımlayıcı analitik nedir, gelin bunu en komik şekilde ele alalım.
Tanımlayıcı Analitik Nedir? Kafamızda Tıklamalar
Hayatta bir şeyleri anlamak, hele de dünyada olup bitenleri doğru yorumlamak, bazen gerçekten zor olabiliyor. Örneğin, sabah işe gitmek için uyanmaya çalışırken başıma gelenler:
İlk alarm: Çalan müzikten nefret ediyorum!
İkinci alarm: Birkaç dakika daha…
Üçüncü alarm: Ya şunu kapatıp kalksam mı?
Ve en sonunda kalktığında sabahın körü oluyor ama hiç de “erken uyanıp hayatımı düzene sokmalıyım” gibi bir motivasyonum yok. Neyse, konuyu dağıtmayalım. Hadi biraz derinlere inelim.
Tanımlayıcı analitik, aslında basitçe şöyle açıklanabilir: Bir veri setini alıp, o verilerdeki temel özellikleri anlamaya çalışmak. Yani, çok teknik olmadan, “bu veriler bana ne anlatıyor?” diye sormak. Bunu gündelik hayatta da sıkça yaparız, farkında olmadan.
Örnek verelim: Diyelim ki arkadaş grubunda bir toplantıya katıldın. Çevrendeki insanların konuşmalarını dinlerken “Ya bu insanlar neden hep aynı şeyleri konuşuyor?” diye içinden geçirdin. İşte bu, tanımlayıcı analitiğin bir örneği. Verileri topladın (konuşmalar) ve bu verilerdeki düzeni anlamaya çalışıyorsun.
İç Sesim: “O An Tanımlayıcı Analitik Yapıyordum!”
O gün, akşam arkadaşlarla kafede buluştuğumda, birinin sürekli aynı şeyleri söylediğini fark ettim. Başlangıçta, kendimi psikolog gibi hissettim, “Evet, bu insan biraz… aynayı fazla seviyor.” Ama bir yandan da şunu düşündüm: Belki bu kişiyi tanımlamak için daha derin bir analize gitmeliyim.
İç sesim: “Bu, işte tam bir tanımlayıcı analitik örneği! Bu kişi konuşmalarını belli kalıplara göre yapılandırıyor, demek ki…”
Ve sonra kahvemi içerek onu dinlerken şunu fark ettim: Ben bir analiz makinesi gibi oldum!
Tanımlayıcı Analitik ile Sosyal Hayatımızın Kesişen Yolları
Günümüz dünyasında her şeyi “analiz etme” hali biraz kontrolden çıkmış durumda. Hatta sosyal medya bile buna bir örnek. Bir fotoğraf paylaştım mesela. Altına 15 dakika içinde 20 beğeni geldi. O an hemen kafamda şu hesaplamalar başladı:
“Bu kadar beğeni gelmesi, insanların gözünde popüler bir insan olduğum anlamına mı gelir? Ya da gerçekten arkadaşlarımın ilgisini mi çekiyorum? Yoksa algoritma mı bana bu şansı tanıdı?”
Ve bu noktada tanımlayıcı analitik devreye girdi: İnsanların nasıl davrandığını, hangi içeriğin daha çok beğenildiğini anlamaya çalıştım. Sonuçta, “Tanımlayıcı analitik nedir?” sorusu bir anda hayatımın her anına dahil oldu. Kimseyi de küçük görmüyorum, çünkü ben de bir zamanlar “veri analizi” hakkında hiçbir şey bilmiyordum. Ama işin içine bir kez girdikten sonra… aman diyeyim!
Tanımlayıcı Analitik ve O Gizemli Mesajlar
Bir akşam, bir arkadaşım bana “Benimle alakalı bir yazı yazmanı istiyorum” dedi. Başta bu cümleyi sıradan bir istek olarak algıladım. Ama sonra düşündüm: Hadi bakalım, bu bir veri seti! Bu yazıya neler eklerim?
Biraz detaylı düşününce, o günlerin sohbetlerinden ve davranışlarından bir analiz yaparak yazıya bir form kazandırdım. “Mesaj” diyordum ya, işte tam olarak bunu yapıyordum: Tanımlayıcı analitik ile verileri topladım, kategorize ettim ve anlamlı hale getirdim.
Sonuç: Tanımlayıcı Analitik Her Yerde
Bundan sonra tanımlayıcı analitik, hayatımda en sık duyduğum terimlerden biri haline geldi. Sadece iş yerinde değil, arkadaş toplantılarında, hatta kahvemi yudumlarken bile. “Tanımlayıcı analitik nedir?” sorusuna cevabım şu: Verileri anlamak, onları analiz etmek ve basit bir şekilde yorumlamak.
Hayatımızda her an bir analiz yapıyoruz, farkında olmasak da. Kimse bir sabah uyandığında “Bugün tanımlayıcı analitik yapacağım!” demiyor, ama durduğumuzda, baktığımızda, dinlediğimizde sürekli bir veri analizi yapıyoruz. Sadece bazen biz bunu kafamızda kuruyoruz, bazen de farkında olmadan uyguluyoruz.
Ve işte bu yazıyı yazarken, ne kadar büyük bir veri okyanusunda yüzdüğümüzü, aslında her an tanımlayıcı analitik yaptığımızı fark ettim. Ama yine de rahatım. Çünkü sabah alarmını erteleme konusunda verdiğim kararlardan aldığım veri, henüz bir değişim yaratmadı.
Ama belki de bir sonraki yazımda, alarm sistemlerini nasıl analiz ederim? konusuna giriş yaparım, kim bilir?